Köpek ve Kedilerdeki Kene İnsana Geçer mi?

Kan emerek yaşayan parazit canlılardan keneler, hem insanları hem de hayvanları besin kaynağı olarak kullanabilirler. Kafalarında yer alan hortum benzeri organlarını, tutundukları canlıların yani konaklarının vücutlarına gömerek kan emmeye başlarlar. Bilinen 900’den fazla türü olmakla birlikte kene çeşitlerini genel olarak yumuşak kene ve sert kene şeklinde 2 farklı aileye ayırmak mümkündür. Bu türlerden 46 tanesinin Türkiye’de görüldüğü bilinirken, 30’dan fazla kene türü de, vücutlarında taşıdıkları virüsler nedeniyle zehirli keneler gurubunda yer alır.

Asıl kene, siyah kene, gri kene, kahverengi kene, sığır kenesi, güvercin kenesi gibi farklı isimlerle anılan kene türlerine ek olarak, sıklıkla kedilerde ve köpeklerde kene görülür. Sıcak ve nemli alanları yaşam alanı olarak seçen keneler, bahçelerde, ağaç diplerinde ve fazla yüksek olmayan dallarda, uzun otlar arasında, kısacası yeşil alanlarda yaşarlar. Kedi ve köpekler de bu tip alanlarda sıklıkla gezdikleri için, kenelerin uzun tüyler arasına saklanarak konaklarını ısırmaları mümkün olur. Türlerine göre birkaç saat ile birkaç gün arasında kan emme işlemini sürdüren keneler, bu esnada diğer konaklardan aldıkları ya da dişi kenelerden miras aldıkları virüsleri bulaştırabilirler.

Evlerin bahçelerinde ya da doğrudan içinde yaşayan kedi ve köpek gibi evcil hayvanların insanlarla çok yakın temas halinde olmaları, kenelerin insanlara geçmelerini oldukça kolaylaştırır. Bu nedenle özellikle evcil hayvanlara kene tutunmasını önleme konusunda dikkatli olmalı ve sık sık kene kontrolü yapmalısınız. Köpek kulübeleri, kedi yatakları dışında insanların yatakları, koltuklar, kıyafetler ve mobilyalar, kedi ve köpeklerin temas ettikleri alanlar oldukları için kene istilasına açık durumdadırlar. Kısacası “Köpeklerdeki ve kedilerdeki keneler insanlara geçer mi?” sorusun cevabı “Evet” olacaktır. Bu durum da insanları kene ısırması yoluyla bulaşan hastalıklara açık hale getirir. Peki, kenelerden bulaşan hastalıklar nelerdir?

Kene ısırması esnasında yavaş yavaş tutundukları besin kaynaklarından kan emen keneler, bu işlem esnasında kafalarını konaklarının vücutlarına gömerler. Kan emme işlemi bittiğinde salgıladıkları sıvıyla ya da kene çıkarma işlemi başarıyla gerçekleştirilemezs,e vücutlarından çıkan virüslü kan yoluyla birçok hastalık bulaştırırlar. Hem hayvanlar hem de insanlar üzerinden etkili olan bu hastalıklar ciddi enfeksiyonlara, hatta ölümlere bile neden olabilir.

• Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: Hyalomma cinsi zehirli kenelerin ısırıkları ile bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kenelerden bulaşan hastalıklar içerisinde en tehlikeli olanıdır. Virüsün bulaşmasının ardından birkaç gün içerisinde ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve iştahsızlık gibi belirtiler ortaya çıkar. Kesin bir tedavisi olmayan bu hastalıkta burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar gibi ileri belirtiler görülmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması gerekir. Aksi durumda karaciğer, böbrek ve akciğer yetmezlikleri yaşanarak ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir.
• Lyme Hastalığı - Borreliosis: Keneler tarafından bulaştırılan borrelia adlı mikroorganizmanın yol açtığı Lyme Hastalığı, kene ısırmasının olduğu bölgede kızarıklık, şişlik, sıvı birikmesi gibi belirtiler gösterir. Kas ağrıları, kireçlenme, boyun tutulması, sinirsel şikayetler ve yorgunluk gibi daha ileri belirtiler de, tedaviye rağmen uzun yıllar boyunca görülebilir. Köpeklerde ise çevreye kayıtsızlık, yüksek ateş gibi belirtilerin ardından topallık ve kas-eklem ağrıları gibi sonuçlar doğurabilir.
• Babesiosis: Bir kan paraziti olan babesia, özellikle Akdeniz ülkelerinde sıcaklık ve nem nedeniyle yaygın bir şekilde görülür. Keneler tarafından konakçılara bulaştırılan bu parazit, 1 ile 3 hafta içerisinde ateş, durgunluk, anemi, dalak şişmesi, göz kapaklarında sarılık ve kan işeme gibi sonuçlar doğurur. Konakçının bağışıklık durumuna göre bu durumlardan birkaçı ya da tümü, görülebilir ve iyileşmek için uzun süreli kene ilacı tedavisi gerekir.
• Kene Felci: Bazı dişi keneler, kan emme işlemi esnasında nörotoksin salgılayarak impuls geçişini yani itme dürtüsünü bozarlar. Bu da, hastalık taşıyan keneler tarafından ısırılan köpeklerin arka bacaklarında felç ve nadiren de olsa solunum felcine bağlı ölüm gibi sonuçlar doğurabilir. Kenelerin fark edilmemesi durumunda olumsuz sonuçlar görülebileceği gibi, belirtiler ilerlemeden kene çıkarma işlemi gerçekleştirilirse 24 saat içerisinde semptomlar etkisini kaybeder.

Çocukların en doğal hakkı olan dışarıda oynamak ve eğlenmek, kene tehlikesiyle gölgelenmemeli. Bunun için çocuğunuzu kenelere karşı korumak adına alabileceğiniz bazı önlemler bulunuyor. Çocuklarınızın oynadığı bahçelere fesleğenler ekmek, keneleri uzak tutacaktır. Aynı zamanda çocuklarınıza açık renkli kıyafetler giydirmek, herhangi bir durumda vücuttaki keneleri hızlıca fark etmenizi sağlar. Bir kır gezisine giderken yanınıza elma sirkesi alıp çocuğunuzun vücuduna sürerek de kenelerin çocuğunuzdan uzak kalmasını sağlayabilirsiniz.

Parazit olarak yaşayan ve farklı canlılardan kam emen keneler, en tehlikeli haşere türleri arasında yer alır. Bir hayvana ya da insana tutunması durumunda, vakit kaybetmeden bir uzman tarafından kene çıkarma işlemleri gerçekleştirilmelidir. Ayrıca istila durumunda kene nasıl öldürülür diye düşünmek yerine yapılacak en doğru işlem, profesyonel kene ilaçlama firmalarına başvurmaktır.

Bayer Koruma Programı üyesi olan ve yalnızca Bayer ürünleri kullanan Tekniktürk, kene belirtilerini ve kene çeşitlerini analiz ederek en uygun kene ilacını kullanır ve bu problemden kesin olarak kurtulmanızı sağlar. Özellikle tarım ve hayvancılık alanlarında yılda en az 2 kere yapılması gereken kene ilaçlama işleminde başarıya ulaşmak için Tekniktürk en doğru adres.